Konuşmalar
Sempozyumlar, Festivaller
Farklı disiplinlerin kesiştiği buluşmalarda yer almak, hem kendi alanımda derinleşmemi hem de yeni perspektiflerle beslenmemi sağlıyor. Bu nedenle yıllar içinde pek çok sempozyum, panel ve festivalde konuşmacı ya da moderatör olarak yer almaktan büyük mutluluk duydum.
Yemek kültürüne dair toplumsal hafızadan sürdürülebilirliğe, Akdeniz mutfağının mirasından mutfakta dönüşen rollere kadar uzanan konular üzerine düşünmek ve bu düşünceleri paylaşmak benim için kıymetli bir deneyim. Bu bölümde, katkı sunduğum etkinliklere dair kısa notları bulabilirsiniz.
Culinary Forum 2025 - Moderatörlük
26–27 Şubat 2025 tarihlerinde Antalya Nirvana Cosmopolitan Hotel’de “XPERIENCE” temasıyla düzenlenen Culinary Forum 2025, Türkiye’nin dört bir yanından gastronomi ve aşçılık öğrencilerini sektörün deneyimli isimleriyle buluşturdu. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen etkinlik, 57 üniversiteden yaklaşık 4.500 öğrenci, 163 akademisyen ve birçok şef ile gastronomi uzmanını bir araya getirdi.
Forum kapsamında 27 ayrı oturumda, gastronominin geleceğine yön verecek yenilikçi fikirler, sürdürülebilirlikten mutfakta inovasyona kadar pek çok başlık ele alındı. Ben de bu kapsamda, 27 Şubat’ta gerçekleşen “Coğrafyanın (Eski) Tadı Var (Mı?): Yerel Ürünlerin Menülerde Yükselişi” başlıklı oturumun moderatörlüğünü üstlenmekten büyük mutluluk duydum.
Bu oturumda, şefler Serra Beklen, Aziz Doğrucu ve Nilay Lale ile birlikte, yerel ürünlerin menülerde artan görünürlüğü ve sürdürülebilir gastronomi perspektifi üzerine konuştuk; karşılaşılan zorlukları ve çözüm önerilerini tartıştık. Sektörün geleceğine dair vizyonların paylaşıldığı, ilham verici bir atmosferin parçası olmaktan büyük heyecan duydum.
Sinop Lakerda Festivali
Balık işleme ve saklama teknikleri, gastronomi tarihimizin vazgeçilmez yapı taşları arasında yer alıyor. Lakerda, binlerce yıllık geçmişiyle bu geleneğin en rafine örneklerinden biri. Sinop Lakerda Festivali ise bu eşsiz lezzeti sadece yaşatmakla kalmıyor; aynı zamanda gastronomi ve ticaret tarihimiz açısından da önemli bir mirasın izini sürüyor.
Festivalin temel amacı; Sinop lakerdası için standartların belirlenmesi, markanın iç pazarda bilinirliğinin artırılması ve uluslararası pazarlara açılması. Türkiye’nin 3 bin yıllık geçmişe sahip liman kentlerinden biri olan Sinop’un deniz ürünleri potansiyelini daha da geliştirmeyi hedefliyor.
Ben de 2022 yılından bu yana bu değerli festivale yarışma jürisi, konuşmacı, çevirmen ve moderatör olarak katkı sunmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Balık ürünlerimizin korunması, geleneksel bilgi birikiminin aktarılması ve bu alanda farkındalık oluşturulmasına yönelik çabalara destek vermeye devam ediyorum.
Marul Bayramı - 2018
1500 yıl öncesine dayanan bir tarım kültürünü yaşatan Yedikule Bostanları’nda yetişen ünlü “yağlı” Yedikule marulu, bir zamanlar İstanbul sofralarının vazgeçilmeziydi. Baharın gelişini kutlamak için düzenlenen geleneksel Marul Bayramı, halkın bostanlarda bir araya gelip eğlendiği, marul güzellerinin seçildiği, özel yemeklerin pişirildiği renkli bir etkinlikti. Uzun yıllar unutulmuş bu gelenek, Slow Food Fikir Sahibi Damaklar topluluğu tarafından 2015 yılında yeniden canlandırıldı.
İstanbul’un tarım alanları ve bostan kültürüne dikkat çekmeyi amaçlayan bu etkinlikte, “Bostanlar ve Marula Güzelleme” başlıklı bir konuşma yaparak İstanbul bostanlarının tarihini, Yedikule marulunun öyküsünü ve gastronomi tarihimizdeki yerini anlattım. Geleneksel bir marul yeme biçimi olan marul bandırması tarifini yeniden gündeme getirerek, hem klasik hem de modern yorumuyla etkinlikte katılımcılarla buluşturduk. Bu kıymetli geleneğin yaşatılmasına katkı sunmaktan gurur duydum.